Soğan deyip geçmeyin; kilosu 20 lira; orta boy 6 soğan bir kilo geliyor! Artık mutfakta soğanda bile tasarruf yapıyor insanlar!
Son dönemde sahaya çıkan ve sesini yükselten memur sendikaları arasında Hürriyetçi Memur Sendikaları dikkat çekmeye başladı…
Hürriyetçi Tarım Orman Sendikası da onlardan biri. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü önünde gerçekleştirdiği etkinlikte memurlara ek zam talebini “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana” diyerek gündeme getirdi.
Basın açıklamasına, Hürriyetçi Tarım Orman Sendikası Genel Başkanı Muzaffer Genç’in yanı sıra Hürriyetçi Eğitim Sendikası 2 No’lu Şube Başkanı Hilal Yazıcı Angın ve 1 No’lu Şube Başkanı Sedat Gençler de katılarak destek verdi.
Hürriyetçi Tarım Orman Sendikası Genel Başkanı Muzaffer Genç’in okuduğu basın açıklamasında barınma ve gıda enflasyonuna vurgu yapıldı:
“Ülkemizde son yıllarda özellikle barınma ve gıda enflasyonunda yaşananlar sabit ücretlileri yani biz kamu çalışanlarını olumsuz etkilemektedir.
Çalışanların daha verimli olmaları için ek iş olarak ekonomist olmaları mı gerekiyor?”
10 YIL ÖNCESİ İLE BUGÜNKÜ MAAŞLARLA SATIN ALINANLAR!
Ardından da Mahsuni Şerif’in meşhur türküsündeki dizelere atıfta bulunularak enflasyon karşısında eriyen memur maaşları ironik bir dille gündeme getirildi:
“Mahsuni Şerif dizelerinde ‘Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, Bilmem söylesem mi, söylemesem mi’ derken bizler de söylesek mi söylemesek mi diyelim dedik ve aldık sazı elimize…
Maaşımız ile 2013 ve 2023 yıllarında alım gücü hakkında neler dökülmüş sazın tellerinden…
2013 yılında maaşımızın yüzde 18’i kiraya giderken, 2023 yılında maaşımızın yüzde 35-40’ı kiraya gitmektedir.”
Basın açıklamasında yer alan veriler, bizler de dahil işçi, memur ve emeklilerin yani sabit gelirlilerin ücret ve maaşlarının enflasyon karşısında nasıl eridiğini ortaya koyuyor:
“2013 yılında 23 adet Çeyrek Altın alıyorduk, 2023 yılında ise 10 adet alabiliyoruz. 2013 yılında 1.476 litre süt alabiliyorken, 2023 yılında 1.086 litre süt alınabilmektedir.
2013 yılında 2.828 kg kuru soğan alırken, 2023 yılında 950 kg soğan alınmaktadır. 2013 yılında 143 kg et alınabiliyorken, 2023 yılında ancak 63 kg ancak alınmaktadır.
2013 yılında 225 kg beyaz peynir alırken, 2023 yılında 127 kg alınabilmektedir. 2013 yılında 269 kg zeytin alınırken, 2023 yılında 190 kg zeytin alınmaktadır.
2013 yılında 1 dolar 1,8 TL iken 1.886 dolar alırken, 2023 yılında 19,1 TL olunca 995 dolar alınmaktadır.”
Üstelik bu hesaplar 8 bin 500 liralık asgari ücret ya da ortalama memur ya da işçi emekli maaşları üzerinden yapılmamış…
Hürriyetçi Tarım Orman Sendikası’nın paylaştığı veriler 1 derecenin 4’üncü kademesindeki mühendis maaşı baz alınarak hesaplanmış…
Basın açıklamasında yer alan verilere göre:
2013 yılında 9/1 derecedeki memur maaşı bin 967 lira iken 1’in 4’üncü kademesindeki bir mühendisin maaşı 3 bin 394 lira!...
2013 yılının asgari ücreti ise 788 lira! Memur maaşı bin 967 lira olarak asgari ücretin yaklaşık 2,5 katı iken 2023’te 1,39 katı…
Basın açıklaması şöyle devam ediyor:
“Kamu Mühendisleri ile ilgili en son Mecliste yapılan görüşmelerde doktor, hâkim ve mühendis maaşları karşılaştırılırken kamuda çalışan doktorların özel sektör ve ülke dışına gitmelerini önlemek için böyle bir düzenleme yapıldığı ifade edilmiştir.
Daha çok eski değil 2016 yılında idareci, mühendis, veteriner hekimler ile hakim-savcı ve doktorlar yakın ücret alırken bugün idareci, veteriner hekim ve mühendis maaşları bu mesleklerin üçte bir seviyesine düşmüştür.
Bu yapılanlardan ‘ülkemizde çalışacak mühendise çok ihtiyacımız yok, onlar nasılsa mecburlar, yurt dışına da gidemiyorlar, hatta onlar kasiyerlik dahi yapıyorlar, bu maaşlara mecburlar’ demek isteniyor onu mu anlıyoruz?
Oysa tam tersi ülkenin kalkınmasının ve gelişmesinin temel unsurları mühendislerdir.
Unuttuğunuz deprem ve doğal afetlerin bu ülkeye maliyetlerinin ana sebebi mühendislik ve bilime yeteri kadar değer verilmemesidir.
Teknolojide son yıllarda geldiğimiz ve göğsümüz kabartarak söylediğiniz savunma sanayindeki gelişmeler,
Yurt içinde ve dışındaki inşaat faaliyetlerindeki başarılarımızı, yolları, köprüleri, barajları, tarımsal projeleri ve daha nicelerini gururla söylerken neden daha fazlası yok ve niye daha fazlası olmuyor diye kendimize bir sormamız gerekmiyor mu?”
Ekmeği de, peyniri de, kirayı da aynı mağazadan asgari ücretlisi de en yüksek ücretli de üzerindeki yazan aynı fiyata almıyor muyuz?
3600 Ek gösterge verilmeyenlere yapılan ayrımcılığın nedeni onların sayılarının az olması veya gidecek yerleri yok diye mi anlamamız lazım?”
Fiyatlar durduğu yerde durmadıığından bu veriler yarın itibariyle geçersiz olabilir! Bir hafta önce kıyma 250 liraydı, şimdi bizim mahallenin kasabında 300 lira!
Hürriyetçi Tarım ve Orman Sendikası Genel Başkanı Muzaffer Genç’in gündeme getirdiği taleplere gelince… Şöyle:
“2013 yılından bugüne yüzde 46 oranında eriyen maaşlarımızın hiç değilse bir nebze de olsa telafi edilmesi için;
Tüm Memurlara acil olarak ek zam yapılmalıdır,
Mühendis ve diğer teknik personelin maaş, özlük haklarında iyileştirilme yapılarak dengi meslek grupları ile arasındaki farkın kapatılmalı ve mühendislik meslek kanunu çıkarılmalıdır.
Veteriner Hekim ve diğer veteriner sağlık personelinin maaş ve özlük haklarında iyileştirilme yapılarak dengi meslek grupları seviyesine çıkarılmalıdır.
İdareci ve Genel İdare Hizmetlerinde çalışan personelinin maaş ve özlük hakları iyileştirilmelidir.
Birinci dereceye düşen tüm çalışanlara 3600 ek gösterge verilerek ek gösterge haksızlığı düzeltilmelidir.
Maaşlarda yapılacak iyileştirmeler emekliliğe de katkı sağlayacak şekilde düzenlenmelidir.
Maaşlardan alınan vergi yüzde 15 oranına sabitlenmelidir.
Biz sadece işimizi yaparak geçim ve gelecek kaygısı olmadan ülkemize hizmet etmek, bugüne kadar yetkili sendikanın ihmalleri sonucu oluşan kayıplarımızın telafi edilmesini istiyoruz."