Hiç kuşku yok ki, havacılık sektöründe geçen haftanın en önemli gelişmesi İstanbul Havalimanı’nı işleten İGA Havalimanı İşletmesi A.Ş’nin Genel Müdürü Hüseyin Kadri Samsunlu’nun ani olarak görevini bırakması oldu.
Buna bağlı olarak geçmişte milletvekilliği, ulaştırma, başbakan yardımcılığı, kalkınma ve maliye bakanlıkları gibi önemli mevkilerde bulunan politikacı Lütfi Elvan’ın İGA’da yüzde 55’lik büyük hisseye sahip, Kalyon Holding’e Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak atanması da önemli gelişmeydi.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, bence Samsunlu görevden alınmadı, kendi isteğiyle ‘mutabakatla’ ayrıldı.
Bu ayrılmada, büyük ortak Mehmet Kalyon’un Lütfi Elvan’ı şirketinde göreve getirmesinin de etkisi olabilir mi acaba? Nazik ve medeni bir insan olarak Kadri Bey’in yeni gelenin elini rahatlatması veya anlaşamayacağını anlayarak görevden affını istemesi de ihtimaller dahilinde.
İGA 2013 yılında beş ortak tarafından (Kalyon, Cengiz, Limak, Kolin ve Mapa-MNG ) kurulduğunda iki ayrı şirket vardı. İhaleyi 22 milyar 152 milyon Euro+KDV ile kazanan şirkette Yusuf Akçayoğlu, işletim tarafında ise halen DHMİ Genel Müdürü olan Hüseyin Keskin vardı. Keskin ayrıldıktan sonra yapım şirketinin fonksiyonu sona erdiği için işletmenin başına Yusuf Akçayoğlu getirildi. Yusuf Bey, bazı konularda bazı patronlarla anlaşamadığı için görevden ayrıldı. Yerine, o güne kadar havacılıkta deneyimi olmayan ve Akfen Holding’te (Atatürk Havalimanı’nın özelleştirilmesindeki ortaklardan) görev yapan Hüseyin Kadri Samsunlu geldi.
Kamuoyunda konumu, uzaklığı, orman zayiatı, ortakları, yapım sırasındaki iş kazaları ve de en önemlisi Atatürk Havalimanı’nın kapatılmasına sebep olduğu için tartışılan, böyle bir tesisin başına gelmek doğrusu riskli bir işti.
Boğaziçi Üniversitesi mezunu, Missouri Üniversitesi’nde yüksek lisan yapan ve önceki dönemlerde bakanlık yapan rahmetli Ahmet Samsunlu’nun oğlu olan Kadri Bey, aldığı bu zor görevi açılıştan bugüne kadar en iyi şekilde yaptı. Tabiri caizse yedi düvele karşı savaş verdi.
Dünyanın en fazla yolcu ağırlayan yedinci havalimanı olan ve mega hub diye nitelenen İstanbul Havalimanı Samsunlu’nun döneminde üç pistle Avrupa’nın da lider havalimanı olma başarısını gösterdi. 100 havayolunu, günde 300 bin yolcuyu ve 1500’ü aşkın uçağı misafir eden bir havalimanının tepe yöneticisi dünyanın hiç bir yerinde asla başarısızlığından ötürü görevden alınmaz, giderse kendi iradesiyle gider.
“Dünyaya açılan kapı” sloganı İGA’nın işlettiği bu havalimanı için ne kadar iyi bir tanımlamaysa ‘İGA Havalimanı’nı dünyaya açan CEO’ tanımlaması da Kadri Samsunlu için uygun bir sözdür. Personele yayınladığı, sosyal medyaya tamamını almadığı veda mektubundaki “IGA’nın kurucusu ve yatırımcısı güçlü iş insanlarımızın yer aldığı yönetim kurulu üyelerimizle ‘mutabık’ kalarak CEO’luk görevimden ayrılmaya karar vermiş bulunuyorum.” Sözlerinin ardında hangi gerçek yatıyor henüz bilemiyoruz. İyi bir aile yapısıyla babalık ve eşlik görevini daha iyi yapabilmek için ayrılmış olabilir mı? Konuya insani açıdan da bakalım. Hoyrat ve kırıcı bir ifade olan ve klasik gazeteci diliyle yazılan ‘Görevden alındı’ sözleri bana göre uygun düşmemiştir. Çalışanların hakkını teslimde cömert, kendi yaptıklarında mütevazi davranan Samsunlu “Sizlerden çok şey öğrendim; eğer onca uluslararası ödül IGA’ya taşınmışsa, sayısız sertifikayla profesyonelliğimiz ve gelişme kapasitemiz belgelenmişse, bunda en önemli pay, siz değerli mesai arkadaşlarımındır.” Demeyi ihmal etmedi.
Mesajında her iki patronuna da teşekkür eden Kadri Bey için İGA Havalimanı İşletmesi A.Ş’nin yayınladığı açıklamada da değerbilir ifadelerle şöyle deniliyordu. “2017 yılından bu yana İGA İstanbul Havalimanı’na başarıyla liderlik etmiş olan CEO’muz Sayın Kadri Samsunlu ile ortak şekilde yürüttüğümüz bir sürecin sonucunda yollarımızı ayırmaya karar verdiğimizi bildirmek isteriz. Kendisine İGA İstanbul Havalimanı’nın başarısına sağladığı katkıdan dolayı teşekkür ederiz.” Henüz 55 yaşında olan, stresten ve ağır iş hayatından uzak yeni işlere yelken açması mümkün olan Kadri Bey’e başarılar diliyor, gösterdiği dostluk için teşekkür ediyorum. Türkiye’nin, ona ve onun çok değerli bilgi birikimine ihtiyacı vardır. Yolu ve bahtı hep açık olsun.
Mutlu yarınlar Türkiye’m.