“Orijinal vadesine bakılmaksızın, vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan, kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku 226,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylelikle, kısa vadeli dış borç son beş ayda 20 milyar dolar artarak üst üste beşinci kez rekor kırıldı.”
Rekorlara doymuyoruz. Yüksek faize rağmen dövizdeki artış ve Gıda enflasyonundaki tırmanış sürüyor. Gündem ise uzaya giden ilk Türk astronotu. Rakam doğrumudur bilmiyorum ama basında yer alan söylentilere göre, bu seyahat için, Elon Musk’a ait spaceX firmasının yaptığı uzay turizmi organizasyonuna, 55 milyon dolar ödenmiş. Ülkemizin Uzay’da temsil edilmesi elbette gurur verici ancak zamanı tartışılır. Ekonomik sıkıntılarla boğuşan ülkemizde yaklaşan Mahalli seçimlerin yapılacağı bu zaman diliminde, uzaya giden ilk Türk astronotunu konuşmak cepleri değil sadece gönülleri ısıtıyor. 15 gün sonra dönecek ve uzun uzun röportajlarda anılarını, yaptığı deneyleri de konuşacağız. Ondan sonra da 3 haftadır “uçuşa hazır, geri sayım başladı” diye haberleri yapılan Milli muharip uçağımız Kaan’ın ilk uçuşunu seyredeceğiz. Bu gerçekten gurur verici olacak inşallah.
Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın açıklamaları da heyecan verici. Kendi Uzay istasyonumuzu kuracakmışız. Yakında Mikroçip üretmek için fabrika kuracakmışız. Bu büyük bir müjde. Demek Tayvan’dan sonra Dünya’nın önemli Mikroçip üreten ülkeleri arasına girme şansımız oluşmuş. Eminim ki sayın Bakanımız bunun fizibilitesini yapmıştır. Bunları başarabilirsek Airbus’tan daha mükemmel yolcu uçakları yapmamız işten bile değil. Hayırlısı.
Ayaklarımız toprağa değince, piyasalardaki durumla ilgili olarak gıda sektörü dışındaki sektörlerin durumundan da bahsetmek gerekecek. Özellikle İnşaat ve emlak sektöründe telefonlar sustu desem abartı olmaz. Bir taraftan enflasyona dayalı fiyatlar ve maliyetler artarken, diğer taraftan yatırımcının yüzde 50’yi aşan yüksek faizi tercih etmesinin yarattığı durgunluk pek çok imalatçıyı zor durumlarda bırakıyor.
Emeklilerimiz için de bir şeyler söylemek gerek. Durumları gerçekten zor ve aldıkları zamlar çok yetersiz. Ne desek çok anlamlı olmayacak ama galiba en iyisi şöyle demek. “Daha çok kitap okuyalım, bilgimizi arttıralım. Düşünmeden, araştırmadan karar vermeyelim.” Ayrıca, hükümetin işi de zor. Bu kadar çok borcu varken herkese daha çok veremez öyle değil mi? Daha çok para vermek yerine paranın alım gücünü arttırmak lazım, bunun içinde daha çok okumak, öğrenmek lazım. Şimdi seçimler var. Bitince bakılır şüphesiz.