Ölen kimsenin mal varlığı olup da ölmesi halinde, mirasından söz edilir.
Miras, ölenin milli hukukuna tabi olup, ölüm tarihindeki mevzuat hükümleri uygulanır. Miras bırakanın yasal mirasçıları; kan hısımları (altsoy, ana ve baba, büyük ana ve büyük baba, evlilik dışı hısımlar), sağ kalan eş, evlatlık ve devlettir. (TMK1 m2.495-501)
Bununla beraber, mirasçı olarak altsoyu, ana ve babası, kardeşleri veya eşi bulunan miras bırakan, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarrufta (vasiyetname ya da miras sözleşmesi) bulunabilir. Bu mirasçılardan hiç biri yoksa miras bırakan mirasının tamamında tasarrufta bulunabilir. (TMK m.505)
Ülkemizde özellikle bazı bölgelerde, mirasın paylaşımı konusunda, geleneğe bağlı fiili bir erkek ve kadın ayrımının yapıldığı az da olsa görülmektedir. Miras bırakanın yasal mirasçıları arasında bulunan özellikle erkek çocukları, kız çocuklara ya hiç hak tanımamak ya da daha az hak tanımak yoluna gitmektedirler. Bu sebeple, erkek çocuklar ile kız çocuklar arasında paylaşma sözleşmesi kurulmadıkça çeşitli uyuşmazlıklar doğmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır; mirasın paylaşılmasını isteme, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi, mirasta denkleştirme, miras sebebiyle istihkak davası gibi. Konu ile ilgili uyuşmazlıklardan biri de, bir mirasçının diğer mirasçı ya da mirasçılarla bir paylaşım sözleşmesi kurmadan, fiili olarak mirastan haksız olarak yararlanması sorunudur. Böylesi bir durumda, diğer mirasçı ya da mirasçılar tarafından, haksız olarak mirasa konu mal varlığından faydalanan mirasçı hakkında ecrimisil davası açılmaktadır.
Ecrimisil (Haksız işgal), kötü niyetli haksız işgalcinin malike ödemek zorunda olduğu tazminatı ifade eder. (TMK m.995 vd3.) Bu anlamda, ecrimisilin söz konusu olabilmesi için, işgalci tarafından kullanımın kötü niyetli olması gerekir.
Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanım sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanımdan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir.4
Muhtesatın5 aidiyetinin tespiti davası sonucunda, taşınmazdaki muhtesatın, işgalci mirasçı tarafından yapıldığının tespiti halinde, bu kişinin muhtesatı kullanmakta haklı olduğu sebebiyle, haksız işgal eylemi gerçekleşmez.
Ailenizle birlikte esenlik ve mutluluklar diler, en içten saygılarımızı sunarız.