USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İNSANI İNSAN YAPAN ŞEY…

03-12-2023

Duygular insanı boş bir çuvaldan farklı kılan, insana o hoş ve zarif beşeri duruşu sağlayan yazılımlardır. Ama bizim gibi  “duyguları belli etmenin” ayıp sayıldığı bir ülkede, duygularhor görülen, ayıplanan, saklanması gerektiği düşünülen bir yansıma muamelesi görüyor.

İnsan kızar, küser, sever, sevilmek ister, onay bekler, heyecanlanır, endişelenir, şüphelenir, minnet duyar, özlem duyar, merhamet besler, yalnız hisseder, çaresiz hisseder, pişmanlık duyar ve çok daha fazla ara ve ana duyguları yaratır.

İnsan olmanın gereğidir bu. Duyguları olmayan ve bunu belli etmekten kaçınan insan, insan olmanın en önemli düsturlarından yoksun sayılır.

Ben bu yüzden sayısal eğilimli insanları çok sevemem. Onları duygusuz ve mekanik bulurum. Bir makineden farksız gelirler bana.

Oysa insan güzel bir manzara gördüğünde hayranlıktan gözleri dolmalı, lezzetli bir şey yiyip içtiğinde keyiften gülümsemeli, özlediğinde burun direği sızlamalı, kızdığında yüzü pancar kesilmeli ve kendisini kızdıran kişiye bunu ifade etmeli, kırıldığında küsebilmeli, sevdiğini belli edebilmeli, incelikleri karşısında aynı incelikleri beklemeli yani insan duygularını yaşamalı ve göstermeli diye düşündüm ve hep böyle davrandım.

Psikologlar, gösterilmeyen, yansıtılmayan yani bastırılmış duyguların bedende çığrından çıkmış hücre çoğalması hastalığına sebep olduğunu hep dile getiriliyor.

Maalesef bizim toplumumuzda kodlanmış ve nesilden nesle aktarılan bir “duyguları belli etmemenin çok klas bir tavır olduğu” yanılsaması var. Öyle ki kırıldığını belli etmek bile bu topluma göre çok ayıp. Birine “ben sana kırıldım” dediğinde dünyanın en kötü insanı  addediliyorsun. Çok ilginç.

Bu toplum duygusal evrimini gerçekleştirememiş ve bu tarafı gelişmemiş bir toplum. Herkes robot gibi, duygularını içinde kilitli tutmaya meyilli yaşıyor. Ve dikkat ettiğimde görüyorum ki bu insanların çoğu bedensel hastalıklarla mücadele ediyor.  Çünkü duygularını o kadar bastırmış ki, o doğal akış “akamadığı” için içerde hapsolarak ağır fiziksel hastalıklara sebep olmuş.

Ben kendi adıma pek çok açıdan kendimi bu toplumun kodlamalarına uyumlu hissetmedim.

Sevdim, özledim,  kızdım, kırıldım, merhamet ettim, hayran oldum, sevindim, heyecanlandım, mutsuz oldum, mutlu oldum ve hepsini de belli ettim.

Sırf bu yüzden bile kendimi bu toplumda yabancı ve ayrıksı hissettim.

Duygular güzeldir. Duygular insanidir. Duygular zariftir, hoştur ve insanı insan yapan yegâne yazılımlardır.

Duyguları olan ve bunu göstermekten çekinmeyen insanlara sevgilerimi gönderiyorum.  

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Marco Verticelli
Marco Verticelli 11 ay önce
Yazılarınızın, düşüncelerinizin hayranıyım.
Duygularımı belli ettiğimde aldığım tepkiler banada böylelerinden yabancı olma hissini vermiş ve onarlamesafemi yeniden düzenlemişimdir.
Sevgiler.