USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KESTEL’İMİZE SAHİP ÇIKIN!

06-05-2024

Yeni Organize Sanayi Bölgesi kurulmasına izin vermeyin!

Bursa’nın doğu kapısı Kestel, hızla gelişen ilçelerimizden biridir. Bursa Çimento Fabrikasının kurulmasının ardından 1980’lerden itibaren ilçede kurulan fabrikalar 4 sanayi bölgesinde toplandılar. Kestel Organize Sanayi Bölgesi, Kestel 2. Sanayi Bölgesi, Barakfakih Sanayi Bölgesi, Turanköy Sanayi Bölgesi.

Oysa Kestel çok verimli 1. Sınıf tarım topraklarına ve de mikro klima iklim koşullarına sahiptir, bu doğa değerleri sayesinde yılda üç kez tarımsal ürün alma yeteneğine de sahiptir. Tarım sektörü ağırlıklı olarak sebze ve meyve üretimine dayalıdır, en fazla üretilen ürünler, armut, ahududu, böğürtlen, şeftali, kiraz ve elmadır.

Hayvancılık da ilçe ekonomisine büyük katkıda bulunmaktadır; süt, et, yumurta, bal ve yoğurt sektörün üretilen ürünleridir.  

Bölgenin mikro klima iklim koşulu, tarım sektörünün bir güçlü bölümü olan fidan üreticiliğini de öne çıkarmaktadır. Dış mekan süs bitkileri ve meyve fidancılığı ilçe ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. 200 civarında aile işletmesi fidan üretiminde yer almaktadır. Ayrıca 130 üyesi bulunan Süs Bitkileri ve Meyve Fidanlığı Kooperatifi de yılda 50 bin adet süs bitkisini, 10 bin adet de meyve fidanını Irak, Azerbaycan, Bulgaristan gibi ülkelere ihraç etmektedir.  

İşte bu çok değerli tarım ve hayvancılık yeteneklerine sahip Kestel’de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yerel seçim öncesi geri çektiği Kestel Soğuksu İleri Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi yeniden ilçe gündemine oturdu. Kurulması düşünülen bu yeni OSB’nin 5100 hektar alanı kaplayacağı açıklanmaktadır. Kestel’in toplam ilçe alanının 42,300 hektar olduğunu hatırlarsak, bu alanın tek başına kentin büyük bir bölümü işgal edeceği anlaşılır.

Daha önceki yazılarımda daima vurguladığım gibi bir de OSB’lerin   pompalayacağı göç hareketinin düzensiz yerleşimlerle değerli tarımsal topraklarını yok etmesini hesaplarsak, Kestel’e 5. OSB’nin kuruluşunun vereceği zararın büyüklüğü daha açık anlaşılır.

Oysa Kestel’in yukarıda açıkladığım tarım ve hayvancılık yetenekleri, her vesile ile hatırlattığım Hollanda ve Ağaköy modeli oluşumlarla Kestellilere, OSB’lerle yarışacak gelir kaynaklarının akışını sağlayacaktır.

Kestel’in merkeze bağlı 28 köyü bulunmaktadır. Bu köylerin her birinde, üretim cinslerine göre hayvancılık, fidancılık, meyvecilik kooperatiflerinin kurulması, sistemi giderleri azaltan, gelirleri artıran bir düzene sokar. Her vesile ile örnek verdiğim Ağaköy Kooperatifi, Kestel köyleri için çok canlı oluşum örneği olacaktır.

Köy bazında kuracakları kooperatif düzeni, minimum masraf, maksimum gelir üretecektir. Kooperatif üyeleri iki yılda bir yapacakları kongrelerle yönetim kurulunu ve başkanını seçecekler, kurul minimum masrafla maksimum gelir üretecek düzeni işletecektir. Artık tek başlarına, meyve bahçelerini sürmek için traktör yatırımı yapmayacaklar, kooperatif traktörleri sürecek, gübre ve ilaçlar toptan alınacak, budamaları ya kendileri yapacak veya yine toptan bir ekibe yaptırılacak. Pazar araştırmasını kooperatif yönetimi yapacak, araya girecek aracının kârın büyük bölümünü kapması önlenecek, ürünlerin toptan pazarlama ve de ihracat kanallarını yine yönetim işletecek. Ağaköy Kooperatifi yıllardır ürettikleri Santa Maria armudunu kendileri ihraç ediyor. Sonuçta en az masrafla en fazla gelir elde etme yolları önlerine açılacak.

Kestel Kaymakamlığı ve Kestel Belediyesi bu düzenin kalıcı ve verimli olmasını sağlama yolunda gençlerin doğru eğitilmesi ve düzenin kurulmasında sorumluluk üstlenecekler, ilçede yeteri adette, Bursa’mızın tarihi okulu olan Abdülhamid’in kurduğu Ameli ve Nazari Hüdavendigar Ziraat Mektebi benzeri, Uygulamalı Tarım ve Hayvancılık Meslek Okullarının açılmasının yollarını açacaklar.

Ben inanıyorum ve de iddia ediyorum ki, Kestelliler bu tarımsal üretim düzenini kursunlar, geleceklerini emanet edecekleri gençlerini doğru yetiştirsinler, OSB’lerle yarışan zenginliklere kendileri sahip olacaklar, oysa OSB olsun dediklerinde, kendileri ve çocukları belki açıkta kalmayıp çalışır olacaklar ama üretimden parayı başkaları kazanacak.

Bu yazdıklarımla Kestellilere sesleniyorum; doğanın size bahşettiği zenginliklere sahip çıkın, onları geliştirin, siz ve gelecek nesilleriniz müreffeh bir yaşam koşullarına kavuşun.

Benden önermesi, karar sizin…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?