Kanuni tanımına göre marka, üç unsurdan oluşmaktadır. Bunlar, “işaret”, “sicilde gösterilebilir olması” ve “ayırt edici” nitelik taşıyan unsurlardır. Teşebbüs tanımın bir unsuru olmamakla birlikte, tanımda etkili bir kavramdır.
TRIPs’in 15 inci maddesi ile yeni AB Marka Direktifi ve AB Marka Tüzüğüne uygun olarak düzenlenen SMK’nın 4 üncü madde hükmünde, “çizimle görüntülenebilme” koşulu yerine, yeni marka türlerinin tesciline de imkan verebilecek şekilde işaretin, “marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması” şartı eklenmiştir.
Bu nedenle, marka ile marka sahibine sağlanan korumanın konusunun, açık ve net olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde Sicilde gösterilebilir olması gerekir. Pozisyon markalarının tescili için başvuru yapılırken markaya konu işaretin içeriğinin ve malın üzerindeki pozisyonunun sicilde gösterilmesi şarttır. Anılan şartın sağlanabilmesi için, söz konusu içeriğe ve pozisyona ilişkin olarak açık ve net bilgi verilmesi önem taşımaktadır. Bu kapsamda söz konusu işaretin boyutuna veya ilgili mala oranla hangi ölçülerde olacağına (malın büyüklüğüne orantısına) ilişkin bilginin de sunulması gereklidir. Daha açık ifadeyle noktalarla çizilmiş ya da kesik çizgilerle gösterilmiş kısımlar, sadece pozisyon markasına konu işaretin malın hangi kısmına yerleştirileceğini göstermek amacıyla kullanılmaktadır.
Sicil başvurusunda bu yerleştirme şeklinin markanın ilişkin olduğu her mal tipi için gösterilmesi şarttır. Örneğin; giysi, ayakkabı ve şapka için tescil başvurusu yapılmış, ancak başvuruda işaretin sadece ayakkabı üzerindeki yerleştirilmesinin şekli gösterilmişse, bu durumda başvuru reddedilebilecektir.
[1] Yukarıda unsurları açıklanan markanın, Metaverse’de tanıtılması ve pazarlanması amacı ile tescil edilmesi konusunda duraksama bulunmaktadır.
"Metaverse" kavramı; araziler, binalar, avatarlar ve hatta isimlerin alınıp satılabildiği, genellikle kripto para birimi kullanılarak paylaşılan sanal dünyaları ifade eder. Diğer bir anlatımla, "sanal evren," "evren ötesi" veya "meta evren" anlamlarında da kullanılmaktadır.
Sanal evrende marka konusu ile ilgili sektörlerde, üç boyutlu markalara ilgi artışı gözlemlenmekte ve bu yolla ürün pazarlamada önemli bir işlev görmektedir.
Kanuni tanımına göre marka, üç unsurdan oluşmaktadır. Bunlar, “işaret”, “sicilde gösterilebilir olması” ve “ayırt edici” nitelik taşıyan unsurlardır (SMK m.4/1). Teşebbüs tanımın bir unsuru olmamakla birlikte, tanımda etkili bir kavramdır.
SMK'nın 4/1 inci madde fıkrası hükmünde yapılan tanımda, markaya konu olabilecek işaret türleri sınırlı sayıda öngörülmemiştir.
SMKY'nın “Marka Örneğinin Gösterimi” başlıklı 7’nci maddesinde, SMK m.4’de yer alan korumanın konusunun açık ve kesin olarak Sicil’de gösterimi için özellikle geleneksel olmayan marka türleri bakımından şartların ne şekilde sağlanması gerektiği açıklanmıştır.
SMKY’de, ses markası, üç boyutlu marka, renk markası, hareket markası gibi marka türlerinde, marka türüne ilişkin açık beyanın yer alması gerektiği ifade edilmiş, böylece tescille sağlanan korumanın hukuki konusunun açık ve net olarak anlaşılmasının sağlanması amaçlanmıştır.
Üç boyutlu marka için; markanın bütünlüğünü bozmayacak şekilde, en fazla altı farklı açıdan görünümünü içeren gösteriminin sunulması gerekmektedir.
Son yıllarda sayıları giderek artan hareket markası başvuruları için; hareketi tasvir eden bir görüntünün veya görüntü dizisinin sunulması gerektiği belirtilmektedir.
Marka olarak seçilecek işaretin karıştırılmaya yatkın, bazı şartlar altında (mesela ışığın yönüne ve şiddetine göre veya bir harekete maruz kalması, mesela ambalajın oynatılması, çevrilmesi) halinde değişebilir, çeşitli şekillerde, renklerde ve bazı durumlarda mesela ses eşliğinde kullanılabilir nitelik taşıması halinde bu durum SMK’da mutlak ret sebebi olarak öngörülmüştür (m.4). SMK’nın 4. maddesi esasında geleneksel, bir anlamda mutat şekil + söz anlayışındaki (konvansiyonel) markalardan çok, bu konumda olmayan yani üç boyutlu markalar ile ses, renk, sabit konum (pozisyon) hastag ve mağaza tasarım markaları için öngörülmüştür.
Üç boyutlu markalar, ürünlerin kendilerinin veya ambalajlarının biçimleri ile ilgilidir; sorun üç boyutlu şeklin tescili bağlamında ortaya çıkar.
SMK m. 4 (1)’de sözü edilen, işaretin “biçimi” anlatımı, sadece iki boyutlu işaretlerin marka olabileceği anlamına gelmez. Bir renk, ses veya melodinin ya da üç boyutlu bir işaretin de marka olarak kullanılması kabul edilmiştir. Ses veya melodinin notaya dökülmüş şeklinin, üç boyutlu işaretin iki boyutlu resminin “çizimle görüntülenebilen biçimi” kapsamında yer aldığı açıktır.
SMK’na göre de, mal üzerine konulan üç boyutlu şekillerde marka olarak kullanılabilir (m. 4/I).
Sonuç olarak, ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla her türlü işaret marka olarak tescil edilebilir. Nitekim, marka olabilecek işaretler sayılırken sınırlı bir sayma yöntemi benimsenmemiş; “özellikle” ibaresi eklenmek suretiyle marka olabilecek işaretlerin SMK’nın 4’üncü madde hükmünde sayılanlarla sınırlı olmadığı ifade edilmiştir.
Mal ve hizmet ürünlerinin sanal evrende tanıtılması ve pazarlanması amacı ile istenildiğinde, melodi markası, hareket markası ya da üç boyutlu marka türleri, yukarıda açıklanan hukuki çerçevede tescil edilebilecek olup, bu konuda yasal bir engel bulunmadığı inancındayız.[2]
Çalışmalarınızda başarı, ailenizle birlikte eserlik ve mutluluklar diler, en içten saygılarımızı sunarız.