USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Rusya Ukrayna savaşının görünmeyen yüzü: Tarım

08-05-2023


Ukrayna’nın yüzölçümü 604 bin km2, bizim 784 bin km2. Ukrayna’nın nüfusu 44 milyon, bizim nüfusumuz 84 milyon. Ülkenin tarım toprağı varlığı, toplam ülke alanının %70’ine tekabül eden 42 milyon hektar, bizim toplam ülke alanımızın %48’ine tekabül eden 38 milyon hektar. Ukrayna’nın bu alanının 32 milyon hektarı tahıl ve sebze yetiştiriciliğine uygun toprakları barındırıyor. Ukrayna bu tarım alanlarına ek olarak, dünya rezervlerinin %30’una tekabül eden ve “Çernozyum” olarak bilinen önemli miktarda verimli siyah toprağa da sahiptir. Ülke ayrıca su ve ulaşım ağlarına yeterli erişime sahip ılıman bir coğrafi iklim bölgesine yerleşmiş durumda. Ülkenin 42 milyonluk nüfusunun %25’i tarım sektöründe çalışmaktadır. Bu özellikleriyle Ukrayna “Avrupa’nın Ekmek Sepeti’’ olarak anılıyor ve 440 milyon insanı beslediği tahmin ediliyor. Yılda ortalama 22 milyar dolar tarım ürünü ihraç ediyor, bizim 2022 tarım ürünleri ihracatımız, 34 milyar dolar, 18 milyar dolar da ithalatımız var.

Halen savaşın yoğun biçimde kapladığı doğu bölgesindeki çatışma alanları, tıpkı diğer bölgeler gibi verimli tarımsal üretimin, özellikle hububat üretiminin yoğun olduğu bölgelerdir. Dünya ülkenin sahip olduğu iki büyük nükleer santralda bir hasar oluşmasın diye heyecanla savaşı izlerken, ülkenin gelir pınarları tarım topraklarının tahribatının farkında olmuyorlar. Oysa Ukraynalılar savaşın içinde, o topraklarda tarım faaliyetlerini sürdürmekte ve her şeye rağmen hasatlar çiftçilerce yapılmaktadır.

Bu savaş döneminde sıkça söz edilen konu, savaş süresince Ukrayna’nın tahıl ihracatının kesintiye uğraması ve sonucunda açlık sorunuyla karşılaşma olasılığıdır. Özellikle Ukrayna üretimi buğday, arpa ve mısırın önemli bir kısmının güneydeki limanlardan gemiyle çıkışına izin vermeyen Rusya’nın engellemeleri nedeniyle Afrika ülkelerinde tahıl ve açlık krizi oluşuyor. Sürdürülen uluslararası ilişkiler sonucu oluşan anlaşma ile Rusya’nın izin vermesi ve Türk Donanmasının da desteğiyle, Karadeniz’de oluşturulan Tahıl Koridoru’nun işlemesi Nisan/2023 başına kadar sağlanmıştı, böylece küresel hububat dengesinin bozulmasının önüne geçilmişti. Anlaşma uzatıldı mı, koridor halen açık mı, bu bilgiyi elde edemedim.

Savaşın bu değerli üretim alanı üzerinde yaratma ihtimali olan bir önemli risk de radyoaktif silahların kullanımıydı. Her ne kadar tarım alanlarının savaş alanları dışında tutulduğu söylense de her iki tarafın savaş süresince bu alanlarda imha edilen radyoaktif madde içeren silah kullanılmadığı söylenebilir mi? Yine Batı medyasının dillendirdiği, korkulan Rus tank ve zırhlı araçlarının karşısında başarı sağlandığı sürekli değinilen ABD yapımı anti-tank silahlarının radyoaktif madde içermediği söylenebilir mi?

Savaşın tarım üzerindeki bir başka hasar alanı da, yaz aylarında medyada paylaşılan bazı görüntülerde yer alan, anti-tank mayınlarının sahada çalışan biçerdöverlere verdiği hasarlardı. Ayrıca anti-tank ve personel mayınlarının da seyreltilmiş radyasyon tozları içermesi bir başka tartışma konusudur.

Üzerinde tartışılan bir başka konu da, tarım koridorundan ihraç edilen ürünlerde, radyolojik testlerin yapılıp, yapılmadığıdır. Daha da kötüsü, yoğun çalışmaların sürdüğü Ukrayna tarım bölgelerinde ekimi yapılan hububatın artık ne derecede temiz bir toprakta gelişip yetişeceğinin bilinmezliğidir.

Savaşan ülkeler dışında yaşayan insanların da, savaşanlar kadar olmasa da, radyasyon riski altında bulunması, savaşın durdurulması konusunda uluslararası organların, başta Birleşmiş Milletler’in aktif olarak devreye girmesi gerekmektedir. Özellikle düşük gelirli olan Mozambik, Somali ve Sahra Altı ülkelerde kullanılan Ukrayna hububatının yan etkileriyle, bu ülkelerin halklarının da zarar görmesinin önlenmesi uluslararası sorumluluk oluşturmaktadır.

Tabii, ‘’tarım koridoru’’ndan geçen hububatın ne kadarının ülkemize gelerek, makarnaya, bisküviye, ekmeğe dönüşüp sofralarımıza konduğu veya konacağı merak konusudur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?