Bir araştırma bulunmasa da özellikle büyük şehirlerde trafikte dolaşan otomobillerin % 10’ undan fazlasının , ticari araçlarda ise % 50’yi geçen oranlarda şirket personelleri tarafından kullanılan araçlar olduğu bilgisini alabiliyoruz. Keza yine 2020 Pandemi sonrası perakende ve hafif lojistik sektörlerinin anormal gelişimiyle hafif ticariler ve motosikletler trafikte epey yük almakta.
Şirketlerin personellerine tahsis ettikleri araçlarla ilgili olarak konunun hukuki ( Karayolları trafik mevzuatı, sigorta mevzuatı, İş hukuku mevzuatı..) vergisel, idari pek çok dikkat edilmesi gereken yönü var ve sanırım konunun her yönüyle detayları bir kitap oluşturabilir.
Dolayısıyla şirket araçlarının personele tahsisi günümüz iş yaşamının artık çok daha ayrılmaz parçası.
Tekrar dönelim. Konunun sadece bir yönüne, araç teslim edilen personelin aracıyla Allah korusun bir kaza belaya karışması olasılığındaki risklerine kısa bir göz atalım.
Basit örnekte personel aracı % 100 kusurla bir üçüncü araca çarpmış olsun, ortada yüz binlerce liralık ta hasar. Ya da daha ilerisi 3. kişilerin yaralanması, vefatı gibi daha ağır haller.
Aracı zarar gören üçüncü kişilere Zorunlu Sigorta poliçesinin sigorta poliçesindeki şartlara göre ödemek durumunda kaldığı tek araç maddi zararları 2023 yılında 120 bin TL ile sınırlıydı. 2024 yılı için 200 bin TL sınırına çıkarıldı.
Rakamlar buralara çıktı ancak malum 2024 şartlarında bu teminatlar kaza sonrası ana ve ferdi hasarlar karşısında düşük kalabiliyor. Misalen 500 bin liralık bir üçüncü şahıs araç hasarında 200 bin TL üzerindeki 300 bin TL tutarı için işveren şirket elini cebine atmak durumunda kalabiliyor.
Bu nedenle basiretli tacir diye nitelediğimiz tedbirli işveren sigorta şirketiyle iyi bağ kurup risklere karşı ZMMS dışında İMM’yi düşünmeli. İhtiyari Mali Mesuliyet sadece otomobil ve hafif motosiklet gibi araçlara yapılmakta ve araç başına 4 bin TL gibi bir maliyet söz konusu ancak 200 bin TL lik teminatı 2,5 milyon TL’ler seviyesine yükselttiği gibi, burası çok önemli milyonlarca liralık ta karşı tarafa ödenmesi gereken manevi tazminat ek klozu sunuyor. İMM dışında elbette ki kasko poliçelerine ilave teminatlar yüklemek te bir başka seçenek.
Konunun iş hukukunu ilgilendiren yönleri var. Personele araç teslimleri sıkı eğitim, sözleşme ve prosedürlerle başlatılmalı artı takip edilmeli. Kazaya kusuru ile sebebiyet veren personele rücu mümkünse de uygulamada çalışan işveren ilişkileri çerçevesinde kitaplarda yer almayan pek çok arızalara gebe bir konu olduğunu biliyoruz, bu yüzdendir ki iş barışı anlamında da ek poliçelerin varlığı çok önemli.
Yine, şirket aktifine kayıtlı taşıtların artık şirket ile ilişkisi olmayan kişilere verilmemesi gerekiyor. Bu konuda idari cezalarla karşılaşmamak için SGK ’nın kayıt dışı istihdam ile mücadele genelgesi gibi mevzuat ve uygulamaların da takibi gerekiyor.
Bağlayalım, şirket araçlarının personele tahsisi ve takibi başlı başına düzenlenmesi ve ciddi takip gerektiren bir konu.
Kurumsal anlamda olgunluk taşıyan şirketlerde bu konu elbette kural ve kurumlarıyla oturmuştur, Yine de basiretli tedbirli işverenlerin bu konuda tedbiri elden bırakmaması gerekiyor.