Küçük şeylerden mutlu olmayı, küçük mutluluklar biriktirip çok mutlu olmayı öğrenemedik...
Çevreme bakıyorum, izliyorum sanki herkes bunalımda, herkes depresyonda...
Sadece bizler değil, gençler, çocuklar bile öyle...
Hep büyük ve muhteşem mutlulukların hayali, hepimizi yetinmezliğin aç gözlülüğün içine sürükledi...
Doyumsuzluğumuz mutsuzluğu, mutsuzluğumuz içimizdeki nefreti körükledi...
Sevgimiz yüreğimizden çıktı gitti, cüzdanımızla yarışmaya başladı...
Küçük şeylerden mutlu olamayınca, hayallerimizi yitirdik...
Rüyalarımızı sadece maddi zenginlikler süslemeye başladı...
Kaybolan dostluklarımızın yerini yalnızlık doldurdu...
Yeri geldi kendimizi bile çekemez olduk, kendimizden sıkıldık...
Önce kendimizi küstürdük hayata, bizi örnek alan çocuklar ve gençler fazla zorlanmadılar küskün olmak için hayata...
Oysa ki, yaşanacak nefis bir hayat vardı, yükseklere ve uzaklara bakarken hep birlikte bastık geçtik üzerine...
Mutsuz yaşıyor, etrafımızı mutsuz ediyor, mutsuz ölüp gidiyoruz...
Cehenneme çevirdiğimiz hayatlarımız, dizilerden rol model yaşama arzumuz, yetinemediğimiz imkanlarımızla, kapkara, simsiyah akıp gidiyor belki de...
Hep daha fazlasını istiyoruz sanki...
Aslında değil...
Hatta, bazen çok istediğimiz bir şeyi alıyoruz, istediğimize ulaşıyoruz...
Sonrası mı?
İşte o kadar, o an seviniyoruz ve bitiyor, anlık mutluluklar...
Düşünüyorum da, teknoloji, internet, çok üst seviyede yaşanan hayatların konu alındığı diziler mi bizi bu hale getirdi?
En basiti, komşu komşusuyla konuşmaktan aciz, belki bir merhaba...
Hadi bizi geçtim, gelecek nesil için çok üzülüyorum...
Gençler sadece yorgun değil, aynı zamanda çaresiz, mutsuz ve umutsuzlar...
Araştırırken denk geldiğim bir yazıyı paylaşmak istiyorum sizinle;
"Gençlerin yüzde 96,3'ü Türkiye'nin mutsuz olduğunu düşünüyor"
Gençler, Türkiye'nin en önemli sorunları arasında yüzde 20,3'ü ilk sırada "ekonomi", yüzde 18,1 ile ikinci sırada "adalet", yüzde 15,7 ile "eğitim" olduğunu söyledi.
İstanbul - BİA Haber Merkezi
Sosyoloji Mezunları Derneği (SOMDER), "Farklı Toplumsal Kesimlerden Gençlerin Aktif Vatandaşlık Algıları ve Politikaya Katılım Mekanizmalarına Bakışı” başlıklı araştırmasının sonucunu açıkladı.
Friedrich-Ebert-Stiftung (FES) Türkiye Temsilciliği tarafından desteklenen Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin saha çalışmasını yaptığı araştırmada 534’ü kadın ve 533’ü erkek toplam 1067 kişiyle görüşüldü.
Çok üzücü, gençlerimizin çoğu yurt dışı planı peşinde...
Ama yine de ilk aklıma gelen en büyük sıkıntı sanırım ekonomi...
Herkes kendi cennetini içinde taşır, cehennemini de...
Ve herkes kendi cehennemini başkasında sınar...
Geleceğimiz sisler içinde...
İnşallah mutluluğu yaşayabildiğimiz, mutlu günler dilerim...
