Tarihi bir güne uyanıyoruz. Bugün 26 Temmuz 2023, bugün öyle sıradan bir gün değil.
Marmara, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu’nun batı bölgeleri ilk kez böyle bir sıcak gün ile karşı karşıya.
Merak edip sıcaklığın nedenini internette araştırıyorum, İstanbul’da ilk hava tahmin raporu 110 yıl önce, İzmir’de ise 80 yıl önce alınmış ve o günlerden günümüze henüz 43° - 44° sıcaklık ölçülmemiş.
Yaşadığımız dünyanın atmosfer tabakasında, fosil yakıtlar ve sera gazlarının yukarıda birikmesi ile oluşan sıcak havanın yüksek basınç etkisi sonucu aşağıya inmesi ile oluşan sıcak dalgası, müsebbibi olan insanoğlunu ziyarete gelmiş ve bize mesaj veriyor. “Yapmayın, etmeyin olan yine size olur” diyor. Yani ektiğimizi biçiyoruz, kısa özeti bu.
Öyle bir sıcak gün ki her şey sıcak, ekonomi sıcak, pahalılık aldı başını gidiyor.
Diğer taraftan bütün Akdeniz bölgesindeki ülkelerde çıkan orman yangınları, diğer taraftan Akbelen ormanlarında yer altı madenleri için güvenlik kuvvetleri ile köylüler, çevreciler ve çam gibi devrildi diyoruz ya işte o şekilde kesilen altmış yetmiş yıllık ağaçlar.
Bir taraftan dışımız diğer taraftan içimiz yanıyor.
Zaten basının ve sosyal medyanın baskısı ile sıcak olacak stresi, ısıyı daha da artırıyor.
Her gün gelip geçtiğim Bursa’nın Geçit mahallesindeki trafik çilesi bugün ara vermiş.
Kimse sokağa çıkmamış, yollar bomboş.
Radyoda ekonomi haberlerini dinliyorum, sürekli okuduğum ve sevdiğim ekonomi yazarı mahşerin dört atlısından bahsediyor.
Öyle sandığınız gibi mahşerin dört atlısı, dört silahşörler veya Dadaloğlu gibi kahramanlar değil diyor.
Sıralıyor mahşerin dört atlısını…
Dünyayı tehdit eden dört atlıyı sayıyor.
Salgın hastalıklar, savaşlar, doğal felaketler, kuraklık ve bunların neticeleri diyor.
Yani öyle bir gün yaşıyoruz ki nereye baksam içim kararıyor.
Ne desem bilemiyorum, en iyisi geleceğin iyiye delalet belirtileri olsun bunlar diyelim.
Bir de manevi açıdan şunu diyebilirim “Allahım, bahşetmiş olduğun aklı bizlerin kullanmasına da yardımcı ol.”
Ve tarihi bir gün diyelim, başka ne diyelim bilmiyorum ki.