Uzun yıllar önce sevdiğim bir arkadaşım açmış olduğu küçük işletmesini borç batağına sürüklemişti.
İşini kurarken almış olduğu banka kredisinin hepsinin ana sermayesi olduğunu zannedip tüketmişti.
Çok samimi olduğumuz için her şeyi ile bana şeffaftı ve nasıl bu duruma geldiğini açık açık anlatarak benden sadece fikir istiyordu.
Arkadaşım beş yıl içerisinde mükellef sorumluluklarını yerine getirememiş. Ne vergi ne de çalıştırdığı üç beş kişinin SGK kurumuna olan prim borçlarını.
Banka borcu kapıya dayanmış ve bankacı arkadaşımı iş yerine çağırarak temerrüt faizi denilen bir ifade kullanarak, kendisinden vermiş olduğu paranın nerede ise 10 katını istiyordu.
Kafamızda daha iyi şekillensin diye arkadaşımın bankadan almış olduğu kredi tutarı bugünkü koşullarda, merkeze uzak bir yerde 2+1 şeklinde bir daire fiyatı kadardı.
O zamanki koşullarda benim naçizane tavsiyelerim arkadaşa uygun gelmedi, tavsiyem ise yol yakınken ve mal varlıkları borçlarını ödemeye yeterken bu işten sıyrılması gerektiği şeklinde idi.
Sonra ne mi oldu?
Banka ile yeni gayrimenkul ipotek şartı çerçevesinde yeni bir borç yapılanmasına gittiler. Banka ayrıca alacak taksitlerini senet haline getirerek her türlü garanti ile sözleşmeyi kabul etti ve arkadaşımın elinde, avucunda ne kadar mal, mülk varsa hepsini haczederek arkadaşımın ticaret yaşamına son verdiler.
Arkadaşım şehir değiştirdi ve uzun yıllar sonra yeniden Bursa’ya döndü.
İpucu vermemek açısından bunu yazıya dökebilir miyim diye sordum o da bana “yaz” dedi ve “başlığını da hayatta hiç unutamadığım ve duyduğum zaman da tüylerimin diken diken olduğu kelime olan TEMERRÜT koy” dedi.
Bu olaya bir başka açıdan bakmak istiyorum, hayat böyle bir şey, o arkadaşımın hiçbir kuruma, kişiye beş kuruş borcu olmadı.
Çoluk çocuğu ile yaşamını bir şekilde idame ettirdi ve arkadaşım son olarak şunu da ilave etmemi istedi.
“Hayatta çocuklarıma bırakacağım tek şey onurlu bir yaşamdı ve onu başardım” dedi.
Ben de bu şekilde düşündüğü için kendisine katıldığımı söyledim.
Evet sevgili EKOHABER OKUYUCULARI, bu yılın son yılbaşı yazısında yaşanmış bir hikayeyi size aktarmak istedim.
Hepinizin yeni yılını kutluyor ve 2024 yılında sağlıklı, mutlu, bereketli ve onurlu bir yaşam diliyorum.
