Değerli okur merhaba,
Son günlerde gündemi meşgul eden Tiny House yahut Prefabrik Evlerin imarsız araziler üzerine yere sabitlenmemelerine rağmen yerel yönetimlerin tebliğleri, aldıkları karar neticesinde, bulundukları yerlerden kaldırılmalarını hukuka aykırı bulduğumuzu sizlerle paylaşmak istiyorum.Konuyu biraz açıklamak gerekirse;
Vatandaşların kendi tapulu imarsız arazilerinde, temel atmaksızın ve betonarme yapı olmaksızın kurdukları tinyhouse yahut prefabrik evlerin yerel yönetimlerce alınan kararlar ve tebliğler neticesinde kaldırılmasını kanuna aykırılık ölçüsü içerisinde değerlendirmek gerektiği kanaatindeyim.Tarım arazilerinde yahut tarım arazisi vasfını kaybetmiş arazilerde imar olmaması nedeniyle taşınabilir yahut temel atılmamış, betonarme olmayan yapıların idari kararlarla mülkiyet hakkına ve ilgili kanunlara aykırı olarak sökülmesi uygulaması kabul edilebilir değildir.Karayolları Trafik Kanunu’na tabi araçların ya da kalıcı olmayan nitelikte ki taşınmazların ‘’biz böyle karar aldık, uyguluyoruz’’ söylemi içerisinde idareye itiraz ve idare mahkemesine yürütmeyi durdurma talepli dava açılması süreçleri işletilmeden bulundukları özel mülklerden toplatılması açıkça yasalara aykırılık ve mülkiyet hakkının işgalidir.
Üzülerek görülmektedir ki ülkemizde son dönemde ‘’biz yapalım gerisine bakarız’’ anlayışı içerisinde yasalara aykırı eylem ve işlemler çoğaldı.Yargılama safhasının uzun sürüşü ve sürünceme de kalması da bu hukuksuzluğu sıradanlaştırmaktadır.
Unutulmamalıdır ki her bir bireyin hakkı yasalarla koruma altındadır.Açıkça yasa maddesi ile düzenlenmeyen hususlarda oldu bittiye getirilerek yapılan eylemler hakkaniyete de hukuka da aykırıdır.
İlgili konuda TBMM tarafından çıkartılacak yasa maddeleri ile düzenleme yapılması vatandaşımız açısından sağlıklı olacaktır.Yine unutulmamalıdır ki tahminimce yapılacak başvurular neticesinde hüküm altına alınacak Anayasa Mahkemesi kararları da bu hususta aydınlatıcı ve kesin emir hükmünde olacaktır.
Konu ile ilgili olarak kıymetli genç meslektaşım Sn. Mustafa Mert Ekşi nin ricamı kırmayarak kendi müvekkili H.E ‘ ye dair ve bizatihi konumuzu ilgilendiren mahkeme kararını aşağıda sizlerle paylaşıyorum.Kendisine ayrıca nezaketinden dolayı teşekkür ederim.
‘’Sanık hakkında 06.09.2021 tarihli yapı durdurma tutanağı ile imara aykırı yapı yaptığının tespit edildiği, bu nedenle sanık hakkında dava açıldığı mahkememiz tarafından keşif yapılmak suretiyle aykırılığın tespit amacıyla olay mahalline gidildiğinde, davaya konu konteynerin yere sabit olmadığı mahkeme heyeti tarafından tespit edilmiştir. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 2021/3391-2022/1925 E. K. Karar Sayılı Kararı da dikkate alınarak, Her ne kadar sanık H. E.’nin 5237 sayılı TCK'nın 184/1. maddesinde tanımlanan imar kirliliğine neden olma suçunu işlediği iddiası ile kamu davası açılmış ise de yargılamaya toplanan delillere nazaran atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince sanığın beraatine karar verilmiştir.’’
Sorularınız oldukça cevaplamak üzere burdayım.Esen kalın...