48 yıllık metal işleme şirketi sahibi olarak iki hafta önce Almanya’nın Stuttgart şehrinde benzeri bir fuarı 3 gün boyunca gezdim.
Fuar alanını gezerken sergi salonlarının çatılarından akan yağmur sularının etrafa sıçramaması için konulan plastik kovaları ve gezerken üstüne halı serilmiş kablo kanallarına basarken tökezlemesem kendimi Almanya da zannedecektim.
Fuar organizasyon şirketinin uluslararası fuarların aynı zamanda ülke imajını sergilediğini unutmaları tavsiyesinde bulunarak esasa geçmek istiyorum.
Özellikle belirtmeliyim ki son yıllarda Bursa’da gezmiş olduğum en kalabalık ve ilgi gören fuar olması bir sanayici olarak beni çok sevindirdi.
Ülkemizin birçok yerinden fuara katılan firmaların çok sayıda oluşu, yurt dışından katılan firmalar kadar sevindirdi beni.
Gaziantep, Kayseri, Konya, İzmir, Eskişehir, Samsun, Giresun ve hatta Amasya’nın Merzifon ilçesinden bile makine üretici vardı.
Dünyanın birçok ülkesinden firma ve ziyaretçi de gözlemlerim arasında oldu.
Bu arada dikkatimi çeken ikinci konu ise çok sayıda Çin makine firması ve hatta Türkçe konuşan çok sayıda Çinli oluşu beni şaşırttı diyebilirim.
Her şeyin güzel ve gönüllerince olduğunu zannettiğim firmalar ile görüşürken ve hatta Dünya devi makine üreticisi Türk firmasını gezerken ilginç bir durumla karşılaştım.
Kendisi bana beş yıla kalmaz, bütün fuarı Çinliler istila eder diye sitemde bulundu.
Üretici “Aynı muadil bir makinanın beşte bir fiyata satıldığını ve bunun karşısında Türk firmalarının duramayacağını” gerekçelerini bizzat şirket sahibi bana anlattı.
Bu durumu fuarın açılışında bulunan Bursa’nın iktidar ve muhalefet milletvekillerine de anlattıklarını söyledi.
Gerçekten de üç yıl önce 500 bin euroya 1 yıl satın almış olduğum bir saç işleme lazerinin eş benzerini, 110 bin euroya ve de 5 yıl garanti ile satıldığına bizzat şahit oldum.
Hükümet yetkililerin Damping uygulayan ve her alanda üretim yapan Türk firmalarının önünü kesen, ihracatını engelleyen ve iç piyasada da satışlarını durduran ilginç durumu masaya yatırması gerekmektedir.
Bu kadar uçuk farklar ile kimse baş edemez ve haksız rekabetin en uç noktası diye düşünüyorum.
Özellikle ABD ile ticari ilişkileri azalan ÇİN in bu damping uygulamaları, saldırı türünden atakları; Her alanda üreticilere korkunç zararlar vermektedir.
Bu konu sanayi ve teknoloji bakanlığı tarafından özellikle masaya yatırmalıdır.
Aksi taktirde koca koca fabrika binaları birkaç yılda al sat ve lojistik alanlarına döner.
Makine üreticileri bir ülkenin makina dişlileridirler onlar döndükçe ülke ışıldar…
Bu olumsuzlukları aynı zamanda Ticaret ve sanayi odaları da meslek komitelerini çalıştırarak bir rapor oluşturmaları acizane tavsiyemdir zira tehlike büyük.
Fuarda katılımcıları gezerken mutlu olduklarını zannederken “dışı seni, içi beni yakar” deyimini de bir anlamda yaşamış oldum…
Saygılarımla….
